image/svg+xml
image/svg+xml

Vücudunuzdaki Mikro Dünya: Bağırsaklarınız ve Sağlığınız

    Güzel bir akşam yemeğinin ardından televizyon karşısına geçip dinleniyorsunuz. Ne alkol aldınız ne de başka bir şey, ancak bir süre sonra kendinizi sarhoş gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Yüzünüz uyuşuyor, vücudunuz ısınıyor ve başınız dönüyor. Kontrolsüz kahkahalar atıyorsunuz. Alkol almadan bu kadar etkilenmek mümkün mü? İşte bu durum, vücudunuzda yaşayan mikroorganizmaların size oynadığı bir oyun olabilir!


    Hepimiz vücudumuzda virüs, bakteri ve mantar gibi birçok mikroorganizmanın yaşadığını biliyoruz. Ancak bunların sayısını tahmin etmek çoğumuz için zor. Vücudunuzda sizi oluşturan yaklaşık 10 trilyon hücre bulunuyor. Bu hücreler tamamen insan türüne ait. Ancak asıl ilginç olan, vücudunuzda bu hücrelerin yaklaşık 10 katı kadar, yani 100 trilyon civarında mikrobik hücre yaşıyor! Bu mikroorganizmalar, derinizden sindirim sisteminize kadar her yerde bulunuyor ve ilginç bir şekilde sağlığınızı doğrudan etkiliyor.

Bağırsakların Gizemli Dünyası

    Bağırsaklarınızda, 300 ila 500 farklı türden oluşan bakteriler yaşıyor. Bazıları şekerleri, bazıları yağları, bazıları ise proteinleri parçalıyor. İlginç bir şekilde, bu bakteriler beyninize sinyaller göndererek bir sonraki öğünde ne yiyeceğinize bile karar verebiliyor! Örneğin, bağırsaklarınızda şeker seven bakteriler fazlaysa, tatlı krizine girme olasılığınız artıyor. Daha da ilginci, yediğiniz yiyeceklerle hangi bakterilerin çoğalacağını siz belirliyorsunuz. Sağlıksız yiyeceklerle zararlı bakterileri, sağlıklı yiyeceklerle faydalı bakterileri besliyorsunuz.

    Bu döngüyü değiştirmek mümkün. Sağlıklı beslenmeye başladığınızda, bağırsaklarınızdaki mikrobiyota da olumlu yönde değişiyor. Zamanla, önceden sevmediğiniz sağlıklı yiyecekleri istemeye başlıyorsunuz. İşte bu yüzden Akdeniz diyeti gibi zengin ve çeşitli beslenme tarzları, dünyanın en sağlıklı diyetleri arasında sayılıyor.

Beyin ve Bağırsak Arasındaki Bağlantı

    Bağırsaklar ve beyin arasında oldukça güçlü bir iletişim ağı var. Bu iletişimdeki en önemli aktörlerden biri, "vagus siniri". Bu sinir, bağırsaklardan beyne bilgi taşıyor ve hatta bazı kararları beyin müdahalesi olmadan bağırsaklar alabiliyor. Bu yüzden bağırsaklarımıza "ikinci beyin" adı veriliyor.

   Serotonin, yani mutluluk hormonu, bunun en güzel örneklerinden biri. Serotoninin %90-95’i bağırsaklarda üretiliyor. Eğer bağırsak mikrobiyotanız sağlıksızsa, serotonin seviyeleriniz düşüyor ve depresyon, uyku sorunları gibi birçok problemle karşılaşabiliyorsunuz.

Son Söz: Hipokrat’ın Tavsiyesi

  Bağırsak mikrobiyotası, adeta vücudumuzda yaşayan gizli bir organ gibi. Ne yediğiniz, nasıl hissettiğinizi, hatta genel sağlığınızı belirliyor. Hipokrat’ın yüzyıllar önce söylediği gibi: "İlacınız yemek olsun, yemeğiniz ilaç olsun."

Unutmayın, sağlıklı bir mikrobiyota sağlıklı bir yaşamın anahtarıdır. Kendinize iyi bakın ve vücudunuzdaki bu mikro dünyaya hak ettiği özeni gösterin!


Yazar: Muharrem Arıkan (Tapu ve Kadastro Programı 2. Sınıf Öğrencisi)